GEÇMİŞTEN BUGÜNE, UZUN İKİ ÇİZGİ ÜZERİNDE: DOĞU EKSPRESİ
Raylar üzerinde soluyan lokomotiflerin ardına peşisıra dizilmiş vagonlar, memleketin farklı coğrafyalarına gidecek yaşamlara ev sahipliği yapar geceden gündüze. Onlarca istasyon geride bırakılır ve yaşanan zamana kıyasla oldukça estetik taş yapıların duvarlarına işlenmiş isimleri okunur usul usul. Kimi zorunluluktan oradadır, kimi heyecan aramak için. Tren gelir, gider. Bir yenisi alır yerini. İnsanlar başkadır, hisler baki. Doksanlı yılların deniz kokan Haydarpaşası, koca kentin Anadolu'ya açılan kapısı gibidir. Garın basamakları fiyakalıdır, ne de olsa yaşamdan bir an olarak nice fotoğraf karesinde beliren yüzlerin duygularına şahitlik etmiştir. Tarihi yapının içerisinde koşuşturanlar, bekleşenler... Koca duvar saatidir en dikkat çeken. Raylara doğru yol olurken adımlar, günler öncesinden alınan biletler bulundukları gedikten bir şekilde çıkarılır, harflerden ve rakamlardan örülü kağıt parçası kontrol amaçlı birkez daha gözden geçirilir. Bavullar, çantalar, yolluklar... Düdük öte...